03 Eylül 2017



Bakışını unuturken bende 
Kavuşmak demiştin hasretlere inat 
Ateşe ve suya söz geçmez artık 
Yel taşımaz sesimi 
Uğultular cehennem kasvetidir 
Her sokak kör bir karanlık 
Oğul oğul neyleyim ben böyle günü 
Har savurur yüreğimi volkanlar gibi 
Şimdi yokluğunu düşünmek öldürür beni 
Şimdi seni özlemek öldürür 
Seni özlemek öldürür.. 

Munzurun kayaları acılarla örülüymüş 
Evvel zaman kahır zaman hep yiğitçe ölünürmüş 
Bu kaçıncı ölüm 
Bu kaçıncı kayıp 
Hangi kör kuytularda şahanımı vurmuşlar 

Şahanım şah damarım 
Firari sevdalım.. 
Özlemin yangın yeri 
Ben yanıp tutuşanın 

Gün deydi vurulup düştüğün yere 
Gün deydi.. 
Kanatlandı göğsümdeki tomurcuk

Kırmızının yüzlerce tonunu gördüm 
Munzurum seyrime düştü 
Sohbetimi çığlıklar böldü,ağladım 
Rüzgarın serinliğine bıraktım saçlarımı 
Hüzünlü bir şarkıya içlendim 
O saklı mekanları yas bürüdü 
Gül biraz diyemedim 
Ben hatıralara küstüm 
Ben herşeye.. 
Ve zaman acıdan yana çıktı 
Şimdi sensizliğin ölümündeyim oğlum 
Şimdi sensizliğin ölümünde.. 

Hem içtendi hem güzel 
Dolu dizgin coşardı.. 
Çoğu zaman düş dalgını 
Hep esmerce bakardı 

Duydukki vurulunca kapamış gözlerini 
Anlı maviye dönmüş 
Kilitlemiş ellerini 

Şahanım şah damarım 
Firari sevdalım.. 
Özlemin yangın yeri 
Ben yanıp tutuşanın 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder